Uzun süren öksürüğünüz kanser belirtisi olabilir

Sağlık (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 02.04.2023 - 14:32, Güncelleme: 02.04.2023 - 14:32
 

Uzun süren öksürüğünüz kanser belirtisi olabilir

Öksürüğün bir hastalık değil, bir sağlık sorununun habercisi olduğuna dikkat çeken Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Arzu Ertem Cengiz, 8 haftadan uzun öksürük halinde hekime başvurulması gerektiğini dile getirdi. Dr. Cengiz tedaviye ek olarak alınabilecek önlemler için “Bol su, meyve, bitki çayları, et ve tavuk sulu çorbalar tüketmenin yanı sıra, sigaradan uzak durun" diye konuştu.
Akciğerleri rahatsız eden mukus ve yabancı maddeleri dışarıya atmanın temel yöntemi olan öksürüğün faydalı olduğunu belirten Acıbadem Bursa Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Arzu Ertem Cengiz, yetişkinlerde sekiz, çocuklarda ise dört haftadan uzun süren öksürüğe kronik öksürük denildiğini ve bu durumda doktora başvurmak gerektiğini söyledi. Kronik öksürüğün bir hastalık değil, bir sağlık sorununun habercisi olan semptom olduğunun altını çizen Dr. Cengiz, öksürüğün şiddetine bağlı olarak kaburga kırıklarına bile yol açabileceğine dikkat çekti. Cengiz, "Kronik öksürüğe eşlik eden belirtileri, burun tıkanıklığı, geniz akıntısı, balgam çıkarma, hırıltılı solunum, sık geniz temizleme ihtiyacı, nefes darlığı, ses kısıklığı, mide ekşimesi ve ağızda asit tadı, boğaz ağrısı, nadiren öksürükle beraber kan tükürme, göğüste yanma hissi ve boğaz ağrısı” olarak sıraladı. “Üç hafta sigara içiminden sonra kronik öksürük başlar” Kronik öksürük sebeplerinin başında sigara kullanmak veya dumanına maruz kalmak geldiğini belirten Dr. Cengiz, “Genellikle üç haftalık sigara içiminden sonra içicilerde kronik öksürük başlar. Sigaranın öksürüğe sebep olmasının nedeni kimyasal tahriştir. Ancak kronik sigara içicilerinde kronik bronşit, zatürre, amfizem, bronşektazi, KOAH ve hatta akciğer kanseri gelişebilir ve bu durumlar da kronik öksürüğe sebep olur. Bu sebeple sigara içenlerde öksürük endişe kaynağıdır. Sigara dışında ise toz ve alerjenlerin yol açtığı postnazal akıntı sendromu, astım, kronik bronşit, gastroözefagial reflü, zatürre, tansiyon ilaçları, alerjiler, özellikle çocuk ve yatalak hastalarda boğaza ve akciğere kaçan yiyecek ve içecek parçaları, bronşektazi, küçük bebeklerde çok rastlanan bronşiolit, kistik fibroz, kalp hastalıkları, akciğer kanseri gibi hastalıklar öksürüğe sebebiyet verebilir" diye konuştu. “Öksürükle birlikte ateş, uykusuzluk ve kilo kaybı varsa dikkat” Sekiz haftadan uzun süren öksürüğün hekim için de dikkat gerektirdiğini vurgulayan Dr. Cengiz, fizik muayenenin ardından teşhis için röntgen, bilgisayarlı tomografi, akciğer fonksiyon testleri, bronkoskopi, rinoskopi, asit reflü testleri, endoskopi ile balgam kültürü istenilebileceğini dile getirdi. Kronik öksürükle beraber 38 derecenin üzerinde ateş, kan tükürme, göğüs ağrısı, nefes darlığı, yatakta düz uyuyamamak, çok fazla balgam çıkarmak, aşırı yorgunluk, iştah ve kilo kaybı ile gece terlemelerinin olması halinde doktor muayenesini ihmal etmemek gerektiğini söyledi. “Tedavi, öksürüğün nedenine bağlı olarak değişir” Kronik öksürüğü tedavi edebilmek için altta yatan nedeni bulmak gerektiğine işaret eden Dr. Cengiz şunları ifade etti: “Sigara kullanıyorsanız bırakmanız gerekir. Yüksek tansiyon ilacı öksürüğe neden oluyorsa hekiminiz ilacınızı değiştirebilir. Kalp hastalığından kaynaklanıyorsa kalp kasını güçlendirici ilaçlar verilir. Tanı astım ise bronkodilatatör ve kortikosteroidler kullanılır. Bu ilaçlar daralmış olan hava yollarını gevşeterek daha rahat nefes almanızı sağlar. Astım tanısı eski olan bir hastada ilaçların dozunu artırmak gerekebilir. Astım hastalarında atakların sıklığını ve şiddetini azaltmak önemlidir. Sinüzitli hastalar dekonjestan ilaçlar ve burun açıcı toniklerle tedavi edilebilir. Bazen sinüzitli bir hasta için antibiyotik gerekebilir. Saman nezlesi hastalarında burundan kullanılan kortizonlu ilaçlar ve anti alerjik tedaviler vardır. Kronik bronşit ve zatürre gibi durumlarda antibiyotiklere ihtiyaç olabilir. Eğer neden reflü ise mide asidini azaltan ve reflüyü önleyen ilaçlar kullanılabilir. KOAH tedavisinde bronş genişletici ilaçlar ve steroidler kullanılır. Akciğerlere yabancı cisim kaçmışsa bu cisim bronkoskopi yoluyla çıkarılır ve uygun antibiyotikler verilir. Hekiminiz tedavi sürerken sizin konforunuzu sağlamak için öksürük şurubu da verebilir. Tanı akciğer kanseri ise tedavide cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi birlikte kullanılır. Tedavinin şeklini hastalığın evresi belirler.” “Bol su için, sigara içmeyin, toz ve dumandan uzak durun” Dr. Cengiz, hekim muayenesine paralel olarak kronik öksürük sorunu yaşayan her hastanın uygulayabileceği yöntemleri ise şöyle sıraladı: "Bol ılık su için. Günde en az 8 bardak su tüketin. Çay ve kahve su yerine geçmez. Bol su balgamı daha gevşek hale getirir ve rahatça atılmasını sağlar. Bitki çayları, et ve tavuk suyuna çorbalar boğazınızdaki tahrişi giderir. Sigarayı ve sigara dumanı solumayı bırakın. Evinizdeki tozu, aşırı nemi ve küfü uzaklaştırın. Burnunuzu açık tutmak için deniz suyu kullanın. Asit reflünüz varsa yatmadan 2-3 saat önce yemek yemeyi bırakın. Aşırı yağlı yiyecekler tüketmeyin. Evinizdeki havayı nemlendirin. Kuru öksürüğünüz varsa bir buhar aleti kullanabilirsiniz. Ancak cihaz filtresinin temizliğine dikkat edin. Bol meyve yiyin. Meyvelerde bulunan liflerin öksürüğü azaltıcı etkisi vardır. Bol bal tüketin. Ballı çaylar için. Boğazınızdaki tahrişi gidermek için tuzlu su ile gargara yapın. Toz, duman ve hava kirleticilerden uzak durun. Boğazınızı yumuşatmak için boğaz pastili kullanabilirsiniz. Daha rahat nefes almanızı sağlıyorsa yastığınızı yükseltin."
Öksürüğün bir hastalık değil, bir sağlık sorununun habercisi olduğuna dikkat çeken Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Arzu Ertem Cengiz, 8 haftadan uzun öksürük halinde hekime başvurulması gerektiğini dile getirdi. Dr. Cengiz tedaviye ek olarak alınabilecek önlemler için “Bol su, meyve, bitki çayları, et ve tavuk sulu çorbalar tüketmenin yanı sıra, sigaradan uzak durun" diye konuştu.

Akciğerleri rahatsız eden mukus ve yabancı maddeleri dışarıya atmanın temel yöntemi olan öksürüğün faydalı olduğunu belirten Acıbadem Bursa Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Arzu Ertem Cengiz, yetişkinlerde sekiz, çocuklarda ise dört haftadan uzun süren öksürüğe kronik öksürük denildiğini ve bu durumda doktora başvurmak gerektiğini söyledi. Kronik öksürüğün bir hastalık değil, bir sağlık sorununun habercisi olan semptom olduğunun altını çizen Dr. Cengiz, öksürüğün şiddetine bağlı olarak kaburga kırıklarına bile yol açabileceğine dikkat çekti. Cengiz, "Kronik öksürüğe eşlik eden belirtileri, burun tıkanıklığı, geniz akıntısı, balgam çıkarma, hırıltılı solunum, sık geniz temizleme ihtiyacı, nefes darlığı, ses kısıklığı, mide ekşimesi ve ağızda asit tadı, boğaz ağrısı, nadiren öksürükle beraber kan tükürme, göğüste yanma hissi ve boğaz ağrısı” olarak sıraladı.

“Üç hafta sigara içiminden sonra kronik öksürük başlar”

Kronik öksürük sebeplerinin başında sigara kullanmak veya dumanına maruz kalmak geldiğini belirten Dr. Cengiz, “Genellikle üç haftalık sigara içiminden sonra içicilerde kronik öksürük başlar. Sigaranın öksürüğe sebep olmasının nedeni kimyasal tahriştir. Ancak kronik sigara içicilerinde kronik bronşit, zatürre, amfizem, bronşektazi, KOAH ve hatta akciğer kanseri gelişebilir ve bu durumlar da kronik öksürüğe sebep olur. Bu sebeple sigara içenlerde öksürük endişe kaynağıdır. Sigara dışında ise toz ve alerjenlerin yol açtığı postnazal akıntı sendromu, astım, kronik bronşit, gastroözefagial reflü, zatürre, tansiyon ilaçları, alerjiler, özellikle çocuk ve yatalak hastalarda boğaza ve akciğere kaçan yiyecek ve içecek parçaları, bronşektazi, küçük bebeklerde çok rastlanan bronşiolit, kistik fibroz, kalp hastalıkları, akciğer kanseri gibi hastalıklar öksürüğe sebebiyet verebilir" diye konuştu.

“Öksürükle birlikte ateş, uykusuzluk ve kilo kaybı varsa dikkat”

Sekiz haftadan uzun süren öksürüğün hekim için de dikkat gerektirdiğini vurgulayan Dr. Cengiz, fizik muayenenin ardından teşhis için röntgen, bilgisayarlı tomografi, akciğer fonksiyon testleri, bronkoskopi, rinoskopi, asit reflü testleri, endoskopi ile balgam kültürü istenilebileceğini dile getirdi. Kronik öksürükle beraber 38 derecenin üzerinde ateş, kan tükürme, göğüs ağrısı, nefes darlığı, yatakta düz uyuyamamak, çok fazla balgam çıkarmak, aşırı yorgunluk, iştah ve kilo kaybı ile gece terlemelerinin olması halinde doktor muayenesini ihmal etmemek gerektiğini söyledi.

“Tedavi, öksürüğün nedenine bağlı olarak değişir”

Kronik öksürüğü tedavi edebilmek için altta yatan nedeni bulmak gerektiğine işaret eden Dr. Cengiz şunları ifade etti:

“Sigara kullanıyorsanız bırakmanız gerekir. Yüksek tansiyon ilacı öksürüğe neden oluyorsa hekiminiz ilacınızı değiştirebilir. Kalp hastalığından kaynaklanıyorsa kalp kasını güçlendirici ilaçlar verilir. Tanı astım ise bronkodilatatör ve kortikosteroidler kullanılır. Bu ilaçlar daralmış olan hava yollarını gevşeterek daha rahat nefes almanızı sağlar. Astım tanısı eski olan bir hastada ilaçların dozunu artırmak gerekebilir. Astım hastalarında atakların sıklığını ve şiddetini azaltmak önemlidir. Sinüzitli hastalar dekonjestan ilaçlar ve burun açıcı toniklerle tedavi edilebilir. Bazen sinüzitli bir hasta için antibiyotik gerekebilir. Saman nezlesi hastalarında burundan kullanılan kortizonlu ilaçlar ve anti alerjik tedaviler vardır. Kronik bronşit ve zatürre gibi durumlarda antibiyotiklere ihtiyaç olabilir. Eğer neden reflü ise mide asidini azaltan ve reflüyü önleyen ilaçlar kullanılabilir. KOAH tedavisinde bronş genişletici ilaçlar ve steroidler kullanılır. Akciğerlere yabancı cisim kaçmışsa bu cisim bronkoskopi yoluyla çıkarılır ve uygun antibiyotikler verilir. Hekiminiz tedavi sürerken sizin konforunuzu sağlamak için öksürük şurubu da verebilir. Tanı akciğer kanseri ise tedavide cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi birlikte kullanılır. Tedavinin şeklini hastalığın evresi belirler.”

“Bol su için, sigara içmeyin, toz ve dumandan uzak durun”

Dr. Cengiz, hekim muayenesine paralel olarak kronik öksürük sorunu yaşayan her hastanın uygulayabileceği yöntemleri ise şöyle sıraladı:

"Bol ılık su için. Günde en az 8 bardak su tüketin. Çay ve kahve su yerine geçmez. Bol su balgamı daha gevşek hale getirir ve rahatça atılmasını sağlar. Bitki çayları, et ve tavuk suyuna çorbalar boğazınızdaki tahrişi giderir. Sigarayı ve sigara dumanı solumayı bırakın. Evinizdeki tozu, aşırı nemi ve küfü uzaklaştırın. Burnunuzu açık tutmak için deniz suyu kullanın. Asit reflünüz varsa yatmadan 2-3 saat önce yemek yemeyi bırakın. Aşırı yağlı yiyecekler tüketmeyin. Evinizdeki havayı nemlendirin. Kuru öksürüğünüz varsa bir buhar aleti kullanabilirsiniz. Ancak cihaz filtresinin temizliğine dikkat edin. Bol meyve yiyin. Meyvelerde bulunan liflerin öksürüğü azaltıcı etkisi vardır. Bol bal tüketin. Ballı çaylar için. Boğazınızdaki tahrişi gidermek için tuzlu su ile gargara yapın. Toz, duman ve hava kirleticilerden uzak durun. Boğazınızı yumuşatmak için boğaz pastili kullanabilirsiniz. Daha rahat nefes almanızı sağlıyorsa yastığınızı yükseltin."

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gozdetv.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.