Sudan’da İnsanlık Krizi Derinleşiyor: Binlerce Sivil Hayatını Kaybetti
Sudan’da İnsanlık Krizi Derinleşiyor: Binlerce Sivil Hayatını Kaybetti
Sudan’da iki yıldır süren iç savaş, ülkeyi büyük bir insanlık krizine sürükledi. Çatışmalarda binlerce sivil hayatını kaybederken, milyonlarca kişi açlık ve hastalıkla mücadele ediyor. Birleşmiş Milletler, durumu “kontrolden çıkan bir felaket” olarak tanımladı ve dünya kamuoyuna acil müdahale çağrısında bulundu.

Sudan’da 2023’ten bu yana süren iç savaş, her geçen gün daha fazla sivilin hayatına mal oluyor. Birleşmiş Milletler’in (BM) son raporuna göre, 2025 yılı içinde yalnızca belgelenebilen vakalarda 3.300’den fazla sivil çatışmalarda yaşamını yitirdi. Uzmanlar, gerçek sayının bunun çok üzerinde olabileceğini belirtiyor.
BM Genel Sekreteri António Guterres, yaptığı açıklamada Sudan’daki durumu “kontrolden çıkmış bir insanlık felaketi” olarak nitelendirdi. Guterres, taraflara derhal ateşkes çağrısı yaparak, “Savaşın en ağır bedelini yine masum siviller ödüyor” dedi.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres, Sudan’ın Darfur bölgesinde, özellikle Faşir kentinde Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) kontrolüne geçen bölgelerde durumun “dünyanın en kötü insani krizlerinden biri” olduğunu açıkladı.
Guterres, bölgedeki yüz binlerce sivilin kuşatma altında yaşadığını belirterek, “İnsanlar yetersiz beslenme, hastalık ve şiddet nedeniyle hayatını kaybediyor” ifadelerini kullandı.
Uluslararası Topluma Çağrı
Genel Sekreter, Sudan’a daha fazla silah girişinin durdurulması gerektiğinin altını çizdi. Guterres, “Sudan’a daha fazla silah girmemesi bu sürecin olmazsa olmazıdır. İşlenen suçlar çok korkunç. Bu nedenle hesap verebilirlik mekanizmaları kurulmalı” dedi. Ayrıca, uluslararası barış güçlerinin olası rolüne de değinerek, taraflar arasında çatışmaların durdurulması için küresel iş birliğinin şart olduğunu vurguladı.
Etnik Şiddet ve Kitlesel Katliamlar
Ülkede ordu (SAF) ile paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri (RSF) arasında süren iktidar mücadelesi, özellikle Darfur bölgesinde etnik temelli saldırılara dönüştü. Reuters’ın BM İnsan Hakları Ofisi’ne dayandırdığı habere göre, bölgede “etnik temizlik” boyutlarına varan toplu infazlar yaşanıyor.
Kadınlar ve çocuklar, şiddetin en büyük mağdurları arasında. Mülteci kamplarına yapılan saldırılarda yüzlerce sivil hayatını kaybetti; hastaneler ve yardım merkezleri ise hedef alınmaya devam ediyor.
Sağlık Sistemi Çöktü, Açlık Kapıda
Ülkedeki sağlık altyapısının yüzde 70’inden fazlası işlevsiz hale geldi. BM’ye bağlı insani yardım kuruluşları, milyonlarca insanın temel sağlık hizmetlerine ve temiz suya erişemediğini bildiriyor.
Aynı zamanda, tarımın durması ve yardımların kesilmesi nedeniyle 25 milyondan fazla Sudanlı açlık tehlikesiyle karşı karşıya.
Darfur’da Yaşananlar
15 Nisan 2023’ten bu yana Sudan’da ordu ile dış destekli Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında yoğun çatışmalar yaşanıyor. Özellikle Darfur’un en büyük kenti Faşir, son çatışmaların ardından büyük ölçüde HDK kontrolüne geçti.
Yerel kaynaklar, HDK mensuplarının sivilleri zorla yerinden ettiği, işkence ve infaz görüntülerinin sosyal medyaya yansıdığını bildiriyor. Çatışmalar nedeniyle on binlerce kişi bölgeden kaçmak zorunda kaldı ve insani kriz giderek derinleşiyor.
Uluslararası Çağrılar Artıyor
ABD, Avrupa Birliği ve Afrika Birliği, taraflara ateşkes çağrısında bulunarak, sivillerin korunması için “acil insani koridorlar” oluşturulması gerektiğini vurguladı.
BM İnsan Hakları Komiserliği ise sivillere yönelik saldırıların “savaş suçu” teşkil ettiğini belirterek, olayların bağımsız bir uluslararası mahkemede soruşturulmasını talep etti.
Uzmanlardan Uyarı: Sessizlik Suça Ortak Olmak
Bölge uzmanları, uluslararası toplumun sessizliğinin çatışmayı uzattığı görüşünde. Afrika Çalışmaları Enstitüsü’nden Dr. Halima Yusuf, “Sudan halkı unutulmuş bir savaşın ortasında. Her gün yeni bir köy yanıyor, ama dünya buna sessiz kalıyor” ifadelerini kullandı.
Sessiz Bir Felaket
Sudan’daki savaş, yalnızca bir iktidar mücadelesi değil; aynı zamanda modern çağın en ağır insani krizlerinden biri.
Yıkılan şehirler, dağılan aileler ve öksüz kalan çocuklar, dünyanın gözleri önünde yaşanan bir trajedinin sessiz tanıkları haline geldi.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.