PKK Türkiye’den Tamamen Çekiliyor, Terörsüz Gelecek İçin Önemli Eşik
PKK Türkiye’den Tamamen Çekiliyor, Terörsüz Gelecek İçin Önemli Eşik
PKK, Türkiye’den tamamen çekildi. Yapılan açıklamada silahlı güçlerini çekme kararı aldığını duyurdu. “Terörsüz Türkiye” sürecinin kritik adımı olarak değerlendirilen bu gelişme, örgütün silah bırakma süreciyle somutlaşıyor. Açıklamada, çatışma riskini oluşturan tüm güçlerin geri çekildiği ve demokratik entegrasyon için hukuki adımların hızla hayata geçirilmesi gerektiği vurgulandı. Süreç, hem Türkiye’nin iç güvenliği hem de bölgesel istikrar açısından tarihsel öneme sahip olarak değerlendiriliyor.
Kuzey Irak’taki Medya Savunma Alanları’nda yapılan açıklamada, terör örgütü PKK’nın Türkiye’den silahlı güçlerini geri çekmeye başladığı duyuruldu. Örgüt, Mayıs ayında kendini feshetmesinin ardından açıklamayı Kürt Özgürlük Hareketi Yönetimi adı altında gerçekleştirdi. PKK açıklamasında, “Türkiye sınırları içinde çatışma riski oluşturan ve olası provokasyonlara açık olan tüm güçleri geri çekme işlemini başlattık” ifadelerine yer verdi.
Örgütün açıklaması, Türkiye’de faaliyet gösteren bazı örgüt mensuplarının da katılımıyla gerçekleşti. PKK yönetimi, 12. Kongre kararları doğrultusunda ve Abdullah Öcalan’ın onayıyla Türkiye’deki tüm güçlerini Medya Savunma Alanları’na geri çekmeye başladığını belirtti. Açıklamada, sürecin ilerlemesi için hukuki ve siyasi düzenlemelerin gecikmeden hayata geçirilmesi gerektiği vurgulandı. Örgüt, PKK’ye özgü Geçiş Hukuku’nun esas alınması ve demokratik siyasete katılım için gerekli özgürlük ile demokratik entegrasyon yasalarının çıkarılmasını talep etti.

PKK’dan Barış Mesajı
Kuzey Irak’ta yapılan açıklamada, Ortadoğu’da yaşanan çatışma ve savaşların Türkiye’nin ve Kürtlerin geleceğini tehdit ettiği vurgulandı. Örgüt, geçen yıl Cumhurbaşkanı ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile Önder Abdullah Öcalan’ın açıklamalarıyla başlayan sürecin, Öcalan’ın 27 Şubat 2025 tarihli “ Barış ve Demokratik Toplum” çağrısıyla somutlaştığını belirtti. Açıklamada, “Önder Abdullah Öcalan ve PKK öncülüğünde Kürt tarafının attığı bu tarihsel adımlar, Türkiye siyasi ve toplumsal ortamını derinden etkileyerek barış ve demokratikleşme doğrultusunda yeni bir irade ortaya çıkardı” denildi.
PKK açıklamasında, Türkiye sınırları içindeki çatışma riski oluşturan mevzilerde düzeltici tedbirlerin alındığı, bazı grupların Medya Savunma Alanları’na ulaştığı ve süreçte bizzat yer aldığı ifade edildi.
Silah Bırakma Süreci Başladı
“Terörsüz Türkiye” sürecinin en somut adımı ise 11 Temmuz’da atıldı. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi sınırları yakınındaki Süleymaniye kentinde, PKK’nın ilk grubu silah bırakarak sembolik olarak yakma işlemi gerçekleştirdi. Silah bırakanlar arasında PKK yöneticisi Bese Hozat da bulunuyordu. Bu gelişme, Türkiye’de ve bölgede “Terörsüz Türkiye” hedefinin somut bir adımı olarak değerlendirildi.
AK Parti’den Açıklamalar
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Ömer Çelik, PKK'nin Türkiye’deki tüm güçlerini geri çekmeye başladıklarını duyurmasına ilişkin açıklama yaptı. Çelik, açıklamasında "PKK’nın Türkiye’den çekilme kararı alması ve silah bırakma sürecine dönük yeni adımların atılacağının açıklanması, 'Terörsüz Türkiye' yol haritasındaki ilerlemenin somut sonuçlarıdır" dedi.
"Bundan sonrasında, silah bırakma ve fesih sürecinin kesintisiz devam etmesine dönük adımların atılması, hedeflere ulaşılmasını sağlayacaktır. Fesih ve silah bırakma sürecinin devam etmesiyle, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun çizeceği pozitif çerçeve netleşecektir" ifadelerine yer veren Çelik’in açıklamasının tamamı şöyle: "PKK’nın Türkiye’nin içindeki unsurları ile Irak ve Suriye başta olmak üzere tüm bölgedeki silahlı ve illegal yapılarının feshi ve silah bırakmasının devam etmesi, “terörsüz Türkiye” sürecinin asli gündemidir. PKK’nın silah bırakmaya kesintisiz devam etmesi “terörsüz Türkiye” hedefinin yol haritasının ana başlığıdır. Bugünkü gelişmelerle beraber, PKK’nın Türkiye’den çekilme kararı alması ve silah bırakma sürecine dönük yeni adımların atılacağının açıklanması, “terörsüz Türkiye” yol haritasındaki ilerlemenin somut sonuçlarıdır.

Terör unsurlarının Türkiye’den çekilmesi ve silah bırakmaya dair yeni adımların açıklanması ana hedefe uygun ilerlemelerdir. Yol haritası “terörsüz Türkiye” hedefi için olumlu sonuçlar üretmeye devam etmektedir. “Terörsüz Türkiye” süreci demokrasimizin tüm tehditlerden arındırılması için atılmış stratejik ve tarihi bir adımdır. Bunun doğal ve ayrılmaz sonucu olan “terörsüz bölge” hedefi, komşu ülkeler başta olmak üzere yakın bölgemizde, terör örgütleri üzerinden emperyalist vesayet kurulmasına karşı bir duruştur.
Sayın Bahçeli’nin tarihi çağrısı ile oluşan stratejik-politik zemin ve Sayın Cumhurbaşkanımızın yüksek iradesiyle sürecin bir devlet politikasına dönüşmesi, zamanın ruhuna uygun ve etrafımızdaki meydan okumalara cevap niteliğinde büyük bir çerçeve inşa etti. Yüce Meclis’in farklı partilerden oluşan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun çalışmalarıyla olgunlaşan desteği ve yol göstericiliği, sürecin yegane “siyasal özne”sinin milli irade olduğunu net şekilde ortaya koydu.
Bundan sonrasında, silah bırakma ve fesih sürecinin kesintisiz devam etmesine dönük adımların atılması, hedeflere ulaşılmasını sağlayacaktır. Fesih ve silah bırakma sürecinin devam etmesiyle, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun çizeceği pozitif çerçeve netleşecektir. Sürecin her türlü provokasyondan korunması için azami dikkat gösterilmelidir. Yakın bölgemizde gelişen kaos siyasetlerinin arkasındaki odakların, siyasi, istihbari ve fiili sabotaj girişimlerinin farkındayız. Bunlara karşılık kararlılıkla yol haritasını işletiyoruz. Farklı siyasi görüşten partilerin varlığı ve desteği siyasi zenginliktir, tüm bu sürecin gücüne güç katmaktadır.
Bu siyasin zenginliğin “devletimizin nitelikleri”ne ve “milletimizin değerleri”ne uygun biçimde korunması ve ana hedefe ilerlemesi yol açıcı olacaktır. Süreci ana odağından uzaklaştıran haksız isnatlar ve iftiralarla, marjinal ve maksimalist yaklaşımların yol haritasını zehirleyen yan etkiler oluşturmasına müsaade etmeyeceğiz. Her bir vatandaşımızın desteğiyle ve kardeşliğimiz, tarih ve kader birliğimizle hedeflerimize ilerliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın yüksek devlet iradesiyle devletimizin tüm kurumları “terörsüz Türkiye” hedefi için çalışmaya kararlılıkla devam etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti gündemine hakimdir."
Önemli Bir Eşiği Daha Geride Bırakmış Bulunuyoruz
AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Âlâ da sürece destek verdi. Âlâ, “Son açıklamaları ve atılan adımları terörün tasfiyesine yönelik önemli bir aşamanın daha geride bırakılması olarak değerlendiriyoruz. İç cephemizi tahkim ederek yürüttüğümüz "terörsüz Türkiye" sürecinde bugün önemli bir eşiği daha geride bırakmış bulunuyoruz. Yıllardır ülkemizin ayağında pranga olan terörün tamamen ortadan kalkmasıyla yeni bir dönemin kapıları açılacaktır” dedi.

Âlâ, "Terörsüz Türkiye" hedefine doğru, Aziz Milletimizin desteğiyle, kararlı adımlarla yürüyoruz. Son açıklamaları ve atılan adımları terörün tasfiyesine yönelik önemli bir aşamanın daha geride bırakılması olarak değerlendiriyoruz. İç cephemizi tahkim ederek yürüttüğümüz "terörsüz Türkiye" sürecinde bugün önemli bir eşiği daha geride bırakmış bulunuyoruz. Yıllardır ülkemizin ayağında pranga olan terörün tamamen ortadan kalkmasıyla yeni bir dönemin kapıları açılacaktır. Dünyada ve Türkiye’nin çevresindeki gelişmeler dikkate alındığında "terörsüz Türkiye" hedefinin ne kadar önemli olduğu gerçeği izahtan varestedir. Enerjisini iç sorunlarıyla tüketmek yerine, fırsatlarına odaklanarak imkân ve kabiliyetlerini tamamıyla "Türkiye Yüzyılı" hedeflerine yöneltecek bir Türkiye’nin kazananı 86 milyon vatandaşımız, gönül coğrafyamızda umudunu bize bağlamış ve yönünü bize dönmüş kardeşlerimiz ve bütün bölgemiz; kaybedeni ise ülkemizi ve bölgemizi istikrarsızlaştırmak isteyenler, terörden, kandan ve şiddetten beslenenler olacaktır. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Sayın Devlet Bahçeli’nin iradeleri ve dirayetleri ve Milletimizin desteği ile ülkemiz, yıllardır her iyinin düşmanı olan bu sorundan kurtulacaktır. Ülkemizin ve bölgemizin istikrarını tahkim edecek bu sürecin sonuca ulaşması için, herkesin katkısının önemli olduğunun altını bir kez daha çiziyoruz.” İfadelerini kullandı.
Tarihsel ve Stratejik Önemi
PKK’nın Türkiye’den çekilme ve silah bırakma kararını, 2025 yılı itibarıyla Türkiye’nin iç ve dış güvenlik politikaları açısından tarihsel bir dönüm noktası olarak görülüyor. Sürecin, hem iç barış hem de bölgesel istikrar açısından önemli sonuçlar doğurması bekleniyor. Özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli’nin stratejik iradesiyle devlet politikası haline gelen süreç, Türkiye’nin “terörsüz bir gelecek” hedefinin somut adımı olarak görülüyor.
Türkiye’nin farklı siyasi partilerden oluşan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun süreci desteklemesi, demokratik meşruiyeti güçlendiren bir unsur olarak ön plana çıkıyor. Sürecin başarıyla tamamlanmasının Türkiye’nin bölgesel güç projeksiyonunu güçlendireceğini ve terörden beslenen unsurların etkinliğini azaltacağı düşünülüyor.
PKK’nın Türkiye’den çekilme kararı ve silah bırakma süreci, Türkiye’nin iç güvenlik hedefleri açısından kritik bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Örgütün 12. Kongre kararları ve Abdullah Öcalan’ın onayıyla yürütülen bu süreç, hem iç barış hem de bölgesel istikrar açısından uzun vadeli etkiler doğurması beklenen bir adım olarak öne çıkıyor. Siyasi liderlerin ve devlet kurumlarının sürece desteği, Türkiye’nin “terörsüz bir gelecek” vizyonunun gerçekleşmesine önemli katkı sağlayacak.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.