Bakan Yardımcısı Aydın: “Terörsüz Türkiye Hedefine Hiç Olmadığımız Kadar Yakınız”
Bakan Yardımcısı Aydın: “Terörsüz Türkiye Hedefine Hiç Olmadığımız Kadar Yakınız”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Ahmet Aydın, Türkiye’nin terörle mücadelede kritik bir eşikte olduğunu belirterek, “Terörsüz Türkiye hedefine hiç olmadığı kadar yakınız” dedi. Aydın, barış sürecinin korunmasının başlangıcından daha zor hale geldiğine dikkat çekerek, tüm kesimleri temkinli ve sorumlu davranmaya çağırdı.
Türkiye'nin terörle mücadelesinde yeni bir döneme girildiğini vurgulayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Ahmet Aydın, toplumsal birlik ve siyasi sorumluluğun her zamankinden daha önemli olduğunu söyledi. Aydın, gelinen noktanın basit bir “güç gösterisi” değil, bir “irade inşası” olduğunu ifade ederek, hem siyasi aktörleri hem de toplumu sürecin hassas dengesini gözetmeye davet etti.
Bakan Yardımcısı Aydın, yaptığı açıklamada Türkiye’nin terörle mücadelede uzun ve zorlu bir süreçten geçtiğini hatırlatarak, “Bu mücadele bize sadece sabrın önemini değil, barışa en çok yaklaşılan anın aynı zamanda sabrın da en çok sınandığı an olduğunu öğretti” ifadelerini kullandı.
"İç barışı kalıcı hale getirme cesareti"
Bugün gelinen noktanın, Türkiye’nin kendi iç barışını kalıcı hale getirme cesareti olduğunu belirten Aydın, bu sürecin aynı zamanda büyük bir dikkat ve temkin gerektirdiğini vurguladı.
“Bu cesaret; bazen geri durmayı, temkinli olmayı, bir kelimenin bile neye mal olacağını hesaplayabilmeyi gerektirir. Süreçte atılan her adım, verilen her mesaj, yapılan her açıklama artık kritik bir etki yaratıyor” diyen Aydın, hem iktidar hem de muhalefet kanadının süreçte büyük sorumluluk taşıdığını söyledi.
"Siyasi çekişme süreci hedef almamalı"
Demokrasilerde eleştirinin doğal olduğunu ifade eden Aydın, “Eleştiri elbette demokrasinin parçasıdır; lakin siyasi çekişme, bu hassas sürecin kendisini hedef aldığında, kazanan kim olursa olsun, kaybeden Türkiye olur” şeklinde konuştu.
"Toplumun tüm kesimleri dikkatli olmalı"
Aydın, sadece siyasi aktörlerin değil, toplumun tüm kesimlerinin bu süreçte ölçülü davranması gerektiğini dile getirdi. “Bir sosyal medya paylaşımı, bir televizyon tartışmasında ölçüsüz bir cümle, bir toplantıda atılan yanlış slogan sürecin hassas dengesini zedeleyebilir” uyarısında bulunan Aydın, toplumsal sorumluluk çağrısı yaptı.
"Soğukkanlılık, artık bir milli güvenlik gereğidir"
Aydın, gelinen noktada soğukkanlılığın bir lüks değil, milli güvenlik gereği olduğunun altını çizerek, özellikle sınır ötesindeki gelişmelerin dikkatle izlenmesi gerektiğini söyledi. Suriye başta olmak üzere bölgesel krizlerin Türkiye’yi etkileme potansiyeline sahip olduğunu belirten Aydın, buna rağmen Türkiye’nin istikametini belirleyecek güç ve kararlılığa sahip olduğunu vurguladı.
"Temkin zafiyet değil, devlet aklıdır"
“Süreci başlatmak kolaydı, ama korumak çok daha zor” diyen Aydın, bu noktada devlet aklının devrede olduğunu belirtti. “Türkiye bu kez temkini bir zafiyet olarak değil, devlet aklının bir göstergesi olarak görmektedir” diyen Aydın, tarih boyunca benzer süreçlerin en kırılgan anlarının, hedefe en çok yaklaşılan anlar olduğuna dikkat çekti.
"Güç değil, irade inşası süreci"
Sürecin bir güç gösterisinden ziyade bir irade inşası olduğunun altını çizen Aydın, “Bugün tüm kesimlere düşen görev; bu toprakların en büyük gücü olan birlik ve kardeşlik ruhuna riayet etmektir” çağrısında bulundu.
Aydın, son olarak, “Kökleri aynı toprağa, duaları aynı semaya uzanan bir milletin evlatları olarak, huzur ve refah içinde bir geleceği birlikte inşa etmek konusundaki irademiz her şeyin üstündedir” ifadelerini kullandı.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.