su kaçağı tespiti fiyatları dini chat ankara güneş enerjisi juul iqos iluma

15 Temmuz 2016: Milletin Direnişiyle Bastırılan Hain Girişim

Dünya (GÖZDE) - Gözde Tv | 15.07.2025 - 15:46, Güncelleme: 15.07.2025 - 15:46
 

15 Temmuz 2016: Milletin Direnişiyle Bastırılan Hain Girişim

Demokrasiye kurşun sıkıldı, halk siper oldu! 40 yıllık sinsi plan, bir gecede çöktü. Türkiye, tarihinin en uzun gecesinde iradesine sahip çıktı. 15 Temmuz 2016 gecesi, Türk milletinin demokrasiye ve özgür iradesine sahip çıktığı destansı bir direnişin gecesi oldu. Devletin kritik kurumlarına sızmış FETÖ mensuplarının başlattığı kanlı darbe girişimi, halkın tankların önünde duran cesaretiyle bozguna uğratıldı. 251 vatandaşın şehit, 2 bin 700’den fazlasının yaralı düştüğü o karanlık gecede, Türkiye sadece bir hükümeti değil, bağımsızlığını, geleceğini ve demokrasiye olan inancını korudu. 15 Temmuz, tarihe milletin yazdığı bir direniş destanı olarak geçti.
15 Temmuz 2016… Bir milletin kaderinin belirlenmesi için verilen sınav, o geceye denk geldi. Bir yanda halk, demokrasiyi savunarak sokaklarda direnirken; diğer yanda, yıllarca gizliden devletin her kademesine yerleşmiş bir yapının, Türkiye’yi bir darbe ile kuşatma girişimi vardı. Bu sadece bir hükümetin devrilmesi değil, halkın iradesinin yok edilmesi için yapılan bir hamleydi. Ancak o gece Türk halkı, tarihe geçecek bir direnişe imza attı. Yüzyıllardır bu topraklarda var olmayı başaran, her türlü zorlukla mücadele etmiş olan Türk halkı, darbecilere karşı dimdik ayakta durdu. 40 yıllık bir planın son bulduğu, bir milletin yeniden doğduğu gündü. Fethullah Gülen’in liderliğindeki bu hareket, başlangıçta masum bir dini cemaat olarak görünüyordu. 1970’li yılların başında, Gülen, Türk İslam anlayışını savunan bir cemaat kurmuş, eğitim ve dini faaliyetler ile geniş bir taban oluşturmuştu. Ancak asıl plan, zamanla farklı bir yön alacaktı. FETÖ, eğitim alanında kurduğu okullarla, Türkiye’deki ve dünyadaki pek çok gencin aklını ve kalbini kazandı. "Hayır işleri," "eğitimde fırsat eşitliği" ve "barışa katkı" gibi sloganlarla kendini tanıtarak devletin içinde sızmaya başladı. Her şey, toplumu ve devleti yönlendirecek bir "paralel yapı" kurmak için inşa ediliyordu. Polis, yargı ve ordu başta olmak üzere, Türkiye’nin kritik kurumlarında devlete paralel bir güç inşa etmek, onların esas hedefiydi. 1990’lı yılların sonunda, Türk hükümetleriyle ve çeşitli devlet yetkilileriyle de işbirliği yapan bu hareket, zamanla hükümetin ve ordunun içinde kritik pozisyonlar elde etti. Ancak dışarıdan bakıldığında bir hayır hareketi gibi görünen bu yapılanma, bir gün hükümete karşı harekete geçecek kadar güçlü hale gelmişti. 15 Temmuz akşamı saatler 22:00’yi gösterdiğinde, hiç kimse o geceyi böyle bir şekilde hatırlayacağına inanamazdı. Askeri darbe kalkışması, aniden tüm Türkiye’yi saran bir kabusa dönüşmüştü. İstanbul’da Boğaziçi Köprüsü’ne askeri araçlar yerleştirilmiş, Ankara’da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin çevresi bombalanmaya başlanmıştı. Türkiye Büyük Millet Meclisine bombalar yağdı. İlk kez gazi meclis vuruldu. Saatler ilerledikçe darbe girişimi, halkın büyük tepkisiyle karşılaştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın canlı yayında yaptığı konuşma, halkı sokaklara çağırmıştı. Ve o gece, Türkiye’nin her köşesinde insanlar birer kahraman oldular. Devletin kurumları, halkın direnişiyle destek bulmuş, sokaklar, meydanlar ve köprüler birer direniş alanına dönüşmüştü. Tankı bir insan durdurur mu durdurdu. O gece millet birlik içerisinde vatana sahip çıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı o tarihi konuşma yer aldı: "Bu ülkenin kaderi halkın elindedir" Ancak bu direnişin bedeli ağır olacaktı. O gece, binlerce sivil direnişe geçti. Ve birçok kahraman, kendi canını feda ederek özgürlüğü savundu. O gece, 251 insan hayatını kaybetti. Onlar, Türkiye’nin özgürlüğü için şehit olanlardı. Darbe girişiminin şiddeti, Türkiye’nin dört bir yanında hayatları altüst etti. 251 vatandaş, bu uğurda hayatını kaybetti. 2.100’den fazla insan ise yaralandı. Şehitlerin çoğu, silahsız ve savunmasız şekilde darbecilere karşı meydanlarda duran halktı. O gece sivil direnişin sembolü haline gelen Gazi Mahallesi’nden, İstanbul’daki köprüye kadar halk, ölümüne direndi. Her kayıp, Türk milletinin ortak acısıydı. Ama her kayıp, Türk halkının vatan için verdiği mücadeleye birer şehitlik mührüydü. O gece can verenler, sadece darbeye karşı bir duruş sergilemekle kalmadılar; onlar Türkiye’nin geleceğini savundular. Darbe başarısız olduktan sonra Türkiye, FETÖ yapılanmasına karşı büyük bir temizlik sürecine girdi. Binlerce gözaltı, tutuklama ve soruşturma başlatıldı. Operasyonlar, yalnızca darbeci askerlerle sınırlı kalmadı. Polis teşkilatındaki, yargıdaki ve kamu bürokrasisindeki pek çok FETÖ üyesi tespit edilip yargılanmaya başlandı. Ancak bu operasyonlar yalnızca yüzeysel değildi. Türkiye, FETÖ’nün 40 yıl boyunca kurduğu yapıyı kökünden temizlemek için dev bir mücadele başlattı. Birçok askeri, polis ve bürokrat tutuklandı; ancak hala bu örgütün derin izleri, devletin her noktasına işlenmiş durumda. 15 Temmuz 2016, Türk halkının tarihine altın harflerle kazındı. O gece halk, sadece bir hükümeti değil, demokrasiyi, özgürlüğü ve vatanını savundu 15 Temmuz 2016’da Türkiye’de yaşanan darbe girişimi, demokrasiyi savunan milyonlarca vatandaşın ve güvenlik güçlerinin direnişi sayesinde engellenmiştir. Bu darbe girişimi sırasında hayatını kaybedenler, Türkiye'nin demokrasi tarihindeki en önemli kahramanları arasında yer almaktadır. Onlar, sadece bir darbe girişimine karşı değil, aynı zamanda ülkenin geleceğine sahip çıkmak için canlarını feda etmişlerdir. 15 Temmuz darbe girişimi sırasında, ülkenin çeşitli köylerinden, kasabalarından ve şehirlerinden yükselen kahramanlar, o geceyi sadece bir darbe girişimi olarak değil, bir halk direnişi olarak hatırlatacak kadar önemliydi. Bu kişiler, canlarını ortaya koyarak vatanı savundular ve çoğu, tarihe adlarını altın harflerle yazdırdılar. İşte 15 Temmuz'da öne çıkan ve unutulmayan birkaç kahraman: Ömer Halisdemir Ömer Halisdemir, 15 Temmuz gecesi Türk milletinin kahramanı, devletin, milletin ve demokrasinin Ömer Halisdemir, 15 Temmuz gecesi, o sırada Adana’da görevli olan bir astsubaydı. Gölbaşı Özel Harekat Başkanlığı’na yönelik yapılan saldırı sırasında, darbeci general Semih Terzi’yi etkisiz hale getirerek, darbenin önlenmesine önemli bir katkıda bulundu. Halisdemir, darbeci generalin darbe kalkışmasındaki kritik rolünü bildiği için ona ateş açtı. Bu hareketiyle, darbenin Ankara’ya ulaşmadan bozulmasına yardımcı oldu. Ancak Halisdemir, bu cesur hareketinin bedelini canıyla ödedi. General Terzi’yi vurduktan sonra, darbeci askerler tarafından hemen vurularak şehit oldu. Ancak, Halisdemir'in kahramanlığı, tüm Türkiye’ye ilham verdi ve halkın direnişine güç kattı. "Ömer Halisdemir, o gece bir tek kurşunla tarihin seyrini değiştirdi." Şehit olduktan sonra, ismi Türk milletinin kahramanlık simgesi haline geldi ve anılarını yaşatmak için okullara, köprülere ve parklara ismi verildi. Mehmet Şahin (Boğaziçi Köprüsü Direnişi) Mehmet Şahin, 15 Temmuz gecesi, Boğaziçi Köprüsü'ne çıkan ilk sivil direnişçilerden biriydi. Mehmet Şahin, 15 Temmuz gecesi Boğaziçi Köprüsü’nde askerlere karşı direnen ilk sivillerden biriydi. Köprüde tankların ve askerlerin olduğu bir anda, korkusuzca halkı topladı ve onlara cesaret verdi. Şahin, boğazdaki o korkunç anlarda darbeci askerlerin halkı hedef almasına karşı büyük bir direniş sergiledi. O anları anlatan kişiler, Mehmet Şahin’in cesaretinden çok etkilendiklerini ve o an halkın birleşerek, darbeye karşı büyük bir irade gösterdiğini belirtirler. Köprüdeki direniş sırasında Şahin, tanınmaz bir şekilde dövülmüş ve sonrasında hastaneye kaldırılmıştır. Fakat, o gecenin en önemli kahramanlarından biri olarak kayıtlara geçti. "Mehmet Şahin, o gece sadece bir adam değildi. O, milletin direncini simgeleyen bir kahramandı." Halil İbrahim Yılmaz (Şehit Polis) Halil İbrahim Yılmaz, 15 Temmuz gecesi İstanbul’da darbecilerin askeri araçlarına karşı sivil direnişe katılan bir polis memuruydu. Halil İbrahim Yılmaz, İstanbul’daki halkla birlikte, darbecilerin askeri araçlarına karşı koymaya çalıştı. O gece, İstanbul’daki halkın direnişine katılarak sokaklarda cesurca savaştı. Ne yazık ki, darbeciler tarafından açılan ateş sonucu şehit oldu. Yılmaz’ın şehit olması, o geceki direnişi daha da güçlendirdi. Halil İbrahim Yılmaz, Türkiye’nin her köşesindeki güvenlik görevlilerinin direnişe nasıl sahip çıktığını, canları pahasına milleti savunduklarını simgeleyen bir kahraman oldu. "Halil İbrahim Yılmaz, tüm polis teşkilatının onuru ve vatanseverliğidir." Cengiz Çolak (Gölbaşı Özel Harekat Başkanı) Cengiz Çolak, darbe girişimi sırasında, Gölbaşı Özel Harekat Başkanlığı’ndaki direnişin lideriydi. Cengiz Çolak, Gölbaşı’ndaki Özel Harekat Başkanlığı’na yapılan saldırıya karşı başında olduğu birimle birlikte büyük bir cesaretle direndi. Saldırıyı püskürtmeye çalıştı, ancak darbeci askerler tarafından başkanlık kompleksi bombalandı. Çolak, darbeci askerlerin arasında stratejik bir şekilde yönlendirerek, hem kendi birimini hem de dışarıdaki halkı korumaya çalıştı. O gece yapılan direniş, darbenin engellenmesinde çok önemli bir rol oynadı. Cengiz Çolak, darbe girişimi sırasında büyük bir liderlik sergileyerek hem kendi birimindeki askerleri hem de halkı savundu. Gölbaşı’ndaki Özel Harekat Başkanlığı’na yapılan saldırılar, Çolak’ın ve ekibinin kahramanlıkları sayesinde büyük ölçüde püskürtüldü. Nurettin Güler (Gazi Mahallesi Direnişi) Nurettin Güler, o geceki direnişiyle, halkın nasıl cesaretle karşı koyduğunun simgesi haline gelmiştir. Nurettin Güler, Ankara'nın Gazi Mahallesi’nde yaşayan bir vatandaş olarak, darbe girişiminin başladığı an, sokaklara döküldü. O an, halkın her kesiminden insanlar direnişe katıldı. Güler, şehrin merkezine doğru ilerleyerek askeri birliklerin bulunduğu yerlere karşı sivil direniş gösterdi. Güler, darbecilere karşı tek başına bir direniş gösterdiğinde, çevresindeki insanları da yanına almayı başardı. Darbe karşıtı sloganlarla ve ellerinde Türk bayraklarıyla darbecilere karşı büyük bir direniş sergilendi. Güler'in kahramanlığı, o gece halkın iradesinin en güçlü simgelerinden biri oldu. "Nurettin Güler, o gece yalnızca bir sokak kahramanı değildi, o, halkın direncini temsil eden bir simgeydi." İlker Çınar (Bomba İhbarcı Polis) İlker Çınar, 15 Temmuz gecesi, Meclis'e yapılan saldırının ardından hayatını kaybetti. İlker Çınar, TBMM'ye yapılan saldırı sırasında, patlama meydana gelmeden önce, bomba ihbarı alarak, hızlı bir şekilde Meclis’i boşaltmaya çalışan polislerden biriydi. Bu kahraman polis, patlama riskine rağmen, Meclis’teki milletvekillerini tahliye etmek için hayatını riske atmıştı. Ancak patlamadan birkaç dakika önce, darbeci askerler tarafından vurularak şehit oldu. "İlker Çınar, devlete ve halkına karşı duyduğu sorumlulukla, o gece hayatını feda etti." Çınar’ın şehit olması, Türk polisinin cesaretini ve vatanseverliğini simgeleyen bir hikaye oldu. Mustafa Cambaz: Yeni Şafak gazetesi foto muhabiri olan Cambaz, Taksim Meydanı’nda çektiği fotoğraflarla halkın direnişini dünyaya duyurmuş ve bu sırada şehit olmuştur. Erol Olçok: Reklamcı olan Olçok, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısı üzerine direnişe katılmış ve bu mücadele sırasında hayatını kaybetmiştir. Abdullah Tayyip Olçok: Erol Olçok’un oğlu olan 18 yaşındaki Abdullah Tayyip, babasıyla birlikte direnişe katılarak şehit olmuştur. Bülent Aydın: Astsubay Kıdemli Başçavuş olan Aydın, darbe girişimi sırasında hayatını kaybetmiştir. Halil Kantarcı: Esnaf olan Kantarcı, darbe gecesi şehit düşmüştür. Ziya İlhan Dağdaş: Astsubay Başçavuş olan Dağdaş, darbe girişiminde hayatını kaybetmiştir. Ayşe Aykaç: Ev hanımı olan Aykaç, o gece şehit olmuştur. Fatih Satır: Öğrenci olan Satır, darbe sırasında şehit olmuştur. Ahmet ve Mehmet Oruç: İkiz kardeşler olan Ahmet ve Mehmet Oruç, polis memuru olarak görev yaparken darbe gecesi şehit olmuşlardır. Şehitlerimiz, milletimizin demokrasiyi koruma kararlılığının ve bağımsızlık aşkının en önemli simgeleridir. Her yıl 15 Temmuz’da düzenlenen anma törenleriyle, onların fedakarlıkları ve kahramanlıkları unutulmaz kılınmaktadır. Okullar, kamu kurumları ve çeşitli yerlerde şehitlerin isimleri yaşatılmakta, yeni nesillere bu kahramanların hikayeleri anlatılmaktadır. 15 Temmuz 2016, halkın direnişiyle yazılan bir destandı. O gece, milyonlarca Türk vatandaşı, sadece kendi canlarını değil, demokrasiyi, özgürlüğü ve milli iradeyi savunarak, tüm dünyaya Türk milletinin gücünü gösterdi. Ömer Halisdemir, Mehmet Şahin, Halil İbrahim Yılmaz ve diğer kahramanlar, o gece vatan için canlarını verdiler ve isimleri Türk tarihine altın harflerle kazındı. 
Demokrasiye kurşun sıkıldı, halk siper oldu! 40 yıllık sinsi plan, bir gecede çöktü. Türkiye, tarihinin en uzun gecesinde iradesine sahip çıktı. 15 Temmuz 2016 gecesi, Türk milletinin demokrasiye ve özgür iradesine sahip çıktığı destansı bir direnişin gecesi oldu. Devletin kritik kurumlarına sızmış FETÖ mensuplarının başlattığı kanlı darbe girişimi, halkın tankların önünde duran cesaretiyle bozguna uğratıldı. 251 vatandaşın şehit, 2 bin 700’den fazlasının yaralı düştüğü o karanlık gecede, Türkiye sadece bir hükümeti değil, bağımsızlığını, geleceğini ve demokrasiye olan inancını korudu. 15 Temmuz, tarihe milletin yazdığı bir direniş destanı olarak geçti.

15 Temmuz 2016… Bir milletin kaderinin belirlenmesi için verilen sınav, o geceye denk geldi. Bir yanda halk, demokrasiyi savunarak sokaklarda direnirken; diğer yanda, yıllarca gizliden devletin her kademesine yerleşmiş bir yapının, Türkiye’yi bir darbe ile kuşatma girişimi vardı. Bu sadece bir hükümetin devrilmesi değil, halkın iradesinin yok edilmesi için yapılan bir hamleydi. Ancak o gece Türk halkı, tarihe geçecek bir direnişe imza attı. Yüzyıllardır bu topraklarda var olmayı başaran, her türlü zorlukla mücadele etmiş olan Türk halkı, darbecilere karşı dimdik ayakta durdu. 40 yıllık bir planın son bulduğu, bir milletin yeniden doğduğu gündü.

Fethullah Gülen’in liderliğindeki bu hareket, başlangıçta masum bir dini cemaat olarak görünüyordu. 1970’li yılların başında, Gülen, Türk İslam anlayışını savunan bir cemaat kurmuş, eğitim ve dini faaliyetler ile geniş bir taban oluşturmuştu. Ancak asıl plan, zamanla farklı bir yön alacaktı.

FETÖ, eğitim alanında kurduğu okullarla, Türkiye’deki ve dünyadaki pek çok gencin aklını ve kalbini kazandı. "Hayır işleri," "eğitimde fırsat eşitliği" ve "barışa katkı" gibi sloganlarla kendini tanıtarak devletin içinde sızmaya başladı. Her şey, toplumu ve devleti yönlendirecek bir "paralel yapı" kurmak için inşa ediliyordu. Polis, yargı ve ordu başta olmak üzere, Türkiye’nin kritik kurumlarında devlete paralel bir güç inşa etmek, onların esas hedefiydi.

1990’lı yılların sonunda, Türk hükümetleriyle ve çeşitli devlet yetkilileriyle de işbirliği yapan bu hareket, zamanla hükümetin ve ordunun içinde kritik pozisyonlar elde etti. Ancak dışarıdan bakıldığında bir hayır hareketi gibi görünen bu yapılanma, bir gün hükümete karşı harekete geçecek kadar güçlü hale gelmişti.

15 Temmuz akşamı saatler 22:00’yi gösterdiğinde, hiç kimse o geceyi böyle bir şekilde hatırlayacağına inanamazdı. Askeri darbe kalkışması, aniden tüm Türkiye’yi saran bir kabusa dönüşmüştü. İstanbul’da Boğaziçi Köprüsü’ne askeri araçlar yerleştirilmiş, Ankara’da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin çevresi bombalanmaya başlanmıştı. Türkiye Büyük Millet Meclisine bombalar yağdı. İlk kez gazi meclis vuruldu.

Saatler ilerledikçe darbe girişimi, halkın büyük tepkisiyle karşılaştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın canlı yayında yaptığı konuşma, halkı sokaklara çağırmıştı. Ve o gece, Türkiye’nin her köşesinde insanlar birer kahraman oldular. Devletin kurumları, halkın direnişiyle destek bulmuş, sokaklar, meydanlar ve köprüler birer direniş alanına dönüşmüştü. Tankı bir insan durdurur mu durdurdu. O gece millet birlik içerisinde vatana sahip çıktı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı o tarihi konuşma yer aldı: "Bu ülkenin kaderi halkın elindedir"

Ancak bu direnişin bedeli ağır olacaktı. O gece, binlerce sivil direnişe geçti. Ve birçok kahraman, kendi canını feda ederek özgürlüğü savundu. O gece, 251 insan hayatını kaybetti. Onlar, Türkiye’nin özgürlüğü için şehit olanlardı.

Darbe girişiminin şiddeti, Türkiye’nin dört bir yanında hayatları altüst etti. 251 vatandaş, bu uğurda hayatını kaybetti. 2.100’den fazla insan ise yaralandı. Şehitlerin çoğu, silahsız ve savunmasız şekilde darbecilere karşı meydanlarda duran halktı. O gece sivil direnişin sembolü haline gelen Gazi Mahallesi’nden, İstanbul’daki köprüye kadar halk, ölümüne direndi.

Her kayıp, Türk milletinin ortak acısıydı. Ama her kayıp, Türk halkının vatan için verdiği mücadeleye birer şehitlik mührüydü. O gece can verenler, sadece darbeye karşı bir duruş sergilemekle kalmadılar; onlar Türkiye’nin geleceğini savundular.

Darbe başarısız olduktan sonra Türkiye, FETÖ yapılanmasına karşı büyük bir temizlik sürecine girdi. Binlerce gözaltı, tutuklama ve soruşturma başlatıldı. Operasyonlar, yalnızca darbeci askerlerle sınırlı kalmadı. Polis teşkilatındaki, yargıdaki ve kamu bürokrasisindeki pek çok FETÖ üyesi tespit edilip yargılanmaya başlandı.

Ancak bu operasyonlar yalnızca yüzeysel değildi. Türkiye, FETÖ’nün 40 yıl boyunca kurduğu yapıyı kökünden temizlemek için dev bir mücadele başlattı. Birçok askeri, polis ve bürokrat tutuklandı; ancak hala bu örgütün derin izleri, devletin her noktasına işlenmiş durumda.

15 Temmuz 2016, Türk halkının tarihine altın harflerle kazındı. O gece halk, sadece bir hükümeti değil, demokrasiyi, özgürlüğü ve vatanını savundu

15 Temmuz 2016’da Türkiye’de yaşanan darbe girişimi, demokrasiyi savunan milyonlarca vatandaşın ve güvenlik güçlerinin direnişi sayesinde engellenmiştir. Bu darbe girişimi sırasında hayatını kaybedenler, Türkiye'nin demokrasi tarihindeki en önemli kahramanları arasında yer almaktadır. Onlar, sadece bir darbe girişimine karşı değil, aynı zamanda ülkenin geleceğine sahip çıkmak için canlarını feda etmişlerdir.

15 Temmuz darbe girişimi sırasında, ülkenin çeşitli köylerinden, kasabalarından ve şehirlerinden yükselen kahramanlar, o geceyi sadece bir darbe girişimi olarak değil, bir halk direnişi olarak hatırlatacak kadar önemliydi. Bu kişiler, canlarını ortaya koyarak vatanı savundular ve çoğu, tarihe adlarını altın harflerle yazdırdılar. İşte 15 Temmuz'da öne çıkan ve unutulmayan birkaç kahraman:

Ömer Halisdemir

Ömer Halisdemir, 15 Temmuz gecesi Türk milletinin kahramanı, devletin, milletin ve demokrasinin

Ömer Halisdemir, 15 Temmuz gecesi, o sırada Adana’da görevli olan bir astsubaydı. Gölbaşı Özel Harekat Başkanlığı’na yönelik yapılan saldırı sırasında, darbeci general Semih Terzi’yi etkisiz hale getirerek, darbenin önlenmesine önemli bir katkıda bulundu. Halisdemir, darbeci generalin darbe kalkışmasındaki kritik rolünü bildiği için ona ateş açtı. Bu hareketiyle, darbenin Ankara’ya ulaşmadan bozulmasına yardımcı oldu.

Ancak Halisdemir, bu cesur hareketinin bedelini canıyla ödedi. General Terzi’yi vurduktan sonra, darbeci askerler tarafından hemen vurularak şehit oldu. Ancak, Halisdemir'in kahramanlığı, tüm Türkiye’ye ilham verdi ve halkın direnişine güç kattı.

"Ömer Halisdemir, o gece bir tek kurşunla tarihin seyrini değiştirdi."

Şehit olduktan sonra, ismi Türk milletinin kahramanlık simgesi haline geldi ve anılarını yaşatmak için okullara, köprülere ve parklara ismi verildi.

Mehmet Şahin (Boğaziçi Köprüsü Direnişi)

Mehmet Şahin, 15 Temmuz gecesi, Boğaziçi Köprüsü'ne çıkan ilk sivil direnişçilerden biriydi.

Mehmet Şahin, 15 Temmuz gecesi Boğaziçi Köprüsü’nde askerlere karşı direnen ilk sivillerden biriydi. Köprüde tankların ve askerlerin olduğu bir anda, korkusuzca halkı topladı ve onlara cesaret verdi. Şahin, boğazdaki o korkunç anlarda darbeci askerlerin halkı hedef almasına karşı büyük bir direniş sergiledi.

O anları anlatan kişiler, Mehmet Şahin’in cesaretinden çok etkilendiklerini ve o an halkın birleşerek, darbeye karşı büyük bir irade gösterdiğini belirtirler. Köprüdeki direniş sırasında Şahin, tanınmaz bir şekilde dövülmüş ve sonrasında hastaneye kaldırılmıştır. Fakat, o gecenin en önemli kahramanlarından biri olarak kayıtlara geçti.

"Mehmet Şahin, o gece sadece bir adam değildi. O, milletin direncini simgeleyen bir kahramandı."

Halil İbrahim Yılmaz (Şehit Polis)

Halil İbrahim Yılmaz, 15 Temmuz gecesi İstanbul’da darbecilerin askeri araçlarına karşı sivil direnişe katılan bir polis memuruydu.

Halil İbrahim Yılmaz, İstanbul’daki halkla birlikte, darbecilerin askeri araçlarına karşı koymaya çalıştı. O gece, İstanbul’daki halkın direnişine katılarak sokaklarda cesurca savaştı. Ne yazık ki, darbeciler tarafından açılan ateş sonucu şehit oldu.

Yılmaz’ın şehit olması, o geceki direnişi daha da güçlendirdi. Halil İbrahim Yılmaz, Türkiye’nin her köşesindeki güvenlik görevlilerinin direnişe nasıl sahip çıktığını, canları pahasına milleti savunduklarını simgeleyen bir kahraman oldu.

"Halil İbrahim Yılmaz, tüm polis teşkilatının onuru ve vatanseverliğidir."

Cengiz Çolak (Gölbaşı Özel Harekat Başkanı)

Cengiz Çolak, darbe girişimi sırasında, Gölbaşı Özel Harekat Başkanlığı’ndaki direnişin lideriydi.

Cengiz Çolak, Gölbaşı’ndaki Özel Harekat Başkanlığı’na yapılan saldırıya karşı başında olduğu birimle birlikte büyük bir cesaretle direndi. Saldırıyı püskürtmeye çalıştı, ancak darbeci askerler tarafından başkanlık kompleksi bombalandı. Çolak, darbeci askerlerin arasında stratejik bir şekilde yönlendirerek, hem kendi birimini hem de dışarıdaki halkı korumaya çalıştı. O gece yapılan direniş, darbenin engellenmesinde çok önemli bir rol oynadı.

Cengiz Çolak, darbe girişimi sırasında büyük bir liderlik sergileyerek hem kendi birimindeki askerleri hem de halkı savundu.

Gölbaşı’ndaki Özel Harekat Başkanlığı’na yapılan saldırılar, Çolak’ın ve ekibinin kahramanlıkları sayesinde büyük ölçüde püskürtüldü.

Nurettin Güler (Gazi Mahallesi Direnişi)

Nurettin Güler, o geceki direnişiyle, halkın nasıl cesaretle karşı koyduğunun simgesi haline gelmiştir.

Nurettin Güler, Ankara'nın Gazi Mahallesi’nde yaşayan bir vatandaş olarak, darbe girişiminin başladığı an, sokaklara döküldü. O an, halkın her kesiminden insanlar direnişe katıldı. Güler, şehrin merkezine doğru ilerleyerek askeri birliklerin bulunduğu yerlere karşı sivil direniş gösterdi.

Güler, darbecilere karşı tek başına bir direniş gösterdiğinde, çevresindeki insanları da yanına almayı başardı. Darbe karşıtı sloganlarla ve ellerinde Türk bayraklarıyla darbecilere karşı büyük bir direniş sergilendi. Güler'in kahramanlığı, o gece halkın iradesinin en güçlü simgelerinden biri oldu.

"Nurettin Güler, o gece yalnızca bir sokak kahramanı değildi, o, halkın direncini temsil eden bir simgeydi."

İlker Çınar (Bomba İhbarcı Polis)

İlker Çınar, 15 Temmuz gecesi, Meclis'e yapılan saldırının ardından hayatını kaybetti.

İlker Çınar, TBMM'ye yapılan saldırı sırasında, patlama meydana gelmeden önce, bomba ihbarı alarak, hızlı bir şekilde Meclis’i boşaltmaya çalışan polislerden biriydi. Bu kahraman polis, patlama riskine rağmen, Meclis’teki milletvekillerini tahliye etmek için hayatını riske atmıştı. Ancak patlamadan birkaç dakika önce, darbeci askerler tarafından vurularak şehit oldu.

"İlker Çınar, devlete ve halkına karşı duyduğu sorumlulukla, o gece hayatını feda etti."

Çınar’ın şehit olması, Türk polisinin cesaretini ve vatanseverliğini simgeleyen bir hikaye oldu.

Mustafa Cambaz: Yeni Şafak gazetesi foto muhabiri olan Cambaz, Taksim Meydanı’nda çektiği fotoğraflarla halkın direnişini dünyaya duyurmuş ve bu sırada şehit olmuştur.

Erol Olçok: Reklamcı olan Olçok, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısı üzerine direnişe katılmış ve bu mücadele sırasında hayatını kaybetmiştir.

Abdullah Tayyip Olçok: Erol Olçok’un oğlu olan 18 yaşındaki Abdullah Tayyip, babasıyla birlikte direnişe katılarak şehit olmuştur.

Bülent Aydın: Astsubay Kıdemli Başçavuş olan Aydın, darbe girişimi sırasında hayatını kaybetmiştir.

Halil Kantarcı: Esnaf olan Kantarcı, darbe gecesi şehit düşmüştür.

Ziya İlhan Dağdaş: Astsubay Başçavuş olan Dağdaş, darbe girişiminde hayatını kaybetmiştir.

Ayşe Aykaç: Ev hanımı olan Aykaç, o gece şehit olmuştur.

Fatih Satır: Öğrenci olan Satır, darbe sırasında şehit olmuştur.

Ahmet ve Mehmet Oruç: İkiz kardeşler olan Ahmet ve Mehmet Oruç, polis memuru olarak görev yaparken darbe gecesi şehit olmuşlardır.

Şehitlerimiz, milletimizin demokrasiyi koruma kararlılığının ve bağımsızlık aşkının en önemli simgeleridir. Her yıl 15 Temmuz’da düzenlenen anma törenleriyle, onların fedakarlıkları ve kahramanlıkları unutulmaz kılınmaktadır. Okullar, kamu kurumları ve çeşitli yerlerde şehitlerin isimleri yaşatılmakta, yeni nesillere bu kahramanların hikayeleri anlatılmaktadır.

15 Temmuz 2016, halkın direnişiyle yazılan bir destandı. O gece, milyonlarca Türk vatandaşı, sadece kendi canlarını değil, demokrasiyi, özgürlüğü ve milli iradeyi savunarak, tüm dünyaya Türk milletinin gücünü gösterdi. Ömer Halisdemir, Mehmet Şahin, Halil İbrahim Yılmaz ve diğer kahramanlar, o gece vatan için canlarını verdiler ve isimleri Türk tarihine altın harflerle kazındı. 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gozdetv.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.