sogbet islami sohbetler omegle tv türk sohbet cinsel sohbet dini chat ankara güneş enerjisi Penis Büyütme Ameliyatı Penis Enlargement Surgery Turkey Burun Estetiği Ankara Lazer Epilasyon Ankara Lazer Epilasyon Ankara Kürtaj Ankara Kızlık Zarı Dikimi Ankara Lazer Epilasyon Konya Cilt Bakımı Konya Kıl Dönmesi Tedavisi Ankara Hemoroid Tedavisi Ankara Meme Ultrasonu Ankara Radyolog Ankara Selülit Tedavisi Konya Göz Kapağı Estetiği Ankara juul iqos iluma
Mehmet Metiner
Köşe Yazarı
Mehmet Metiner
 

Güzel Söz Güzel Göz Niyetin Göstergesidir…

Niyeti güzel olanın bakışı güzel olur. Sözü de güzel olur. Güzel söz ve güzel göz güzel niyetin göstergesidir. Kötü söz, iyi niyet iddiasına gölge düşürür. Kem göz, iyi niyet iddiasını gözden düşürür. Niyeti güzel olanın gözü de sözü de güzel olur. O yüzdendir ki Kur’an hep güzel söz söylemeyi salık verir. Güzel söz kök saldıkça kem gözler ve kötü niyetler hükümsüz kalır. Yüce Allah “Güzel söz söyleyin” der. (Kur’an, Bakara suresi ayet 83) Gayrısı Rabbin buyruğunun dışına çıkmak anlamına gelir. Güzel söze eşlik eden bağışlanma eylemi ise Kur’an’da övülen bir davranıştır. “Güzel bir söz ve bağışlama, peşinden eziyet gelen sadakadan daha hayırlıdır” der Rabbimiz. (Bakara, 263) Yüce Allah’ın güzel sözü dalları semaya uzanan köklü bir ağaca benzetmesi manidardır. Ağaç metaforu üzerinden güzel sözün tarif edilmesi elbette çarpıcıdır. İşte ilgili ayetin meali: “Güzel bir söz, güzel bir ağaç gibidir ki onun kökü sabit, dalı ise göklerdedir.” (İbrahim, 24) Güzel söz birleştirir. Barışa vesile olur. Kötü söz ayrıştırır. Çatışmaya sebebiyet verir. Kötü sözün sahibi şeytandır. Söyleyeni insan suretinde olsa bile ardındaki asıl sahip şeytandır. O nedenledir ki Yüce Allah kendi kullarına iletmesi için Peygamberine şöyle buyurur: “Kullarıma, sözün en güzel olanını söylemelerini ilet. Çünkü şeytan aralarını açıp bozmaktadır.” Ara açan ve ara bozan kötü sözlerden kaçınmak Allah’ın buyruğudur. İnsanı şeytanlaştıran veya şeytanın emellerine alet kılan bozguncu sözlerden sakınmak ilahi öğretinin gereğidir. Ne yazık ki günümüzde en hızlı ve en tavizsiz rollerinde İslamcılık taslayanların en az riayet ettiği hususların başında bu ahlakî öğreti geliyor. Emr-i bi’l maruf kisvesindeki sözlere bakınız çoklukla incitici, düşmanlaştırıcı ve suçlayıcı suçlardır. Oysa maruf olan, güzel olandır. Güzel bir sözdür maruftan kasıt. Sözün güzelini en güzel biçimde söylemektir. Nefret ettirmemektir. Sevdirmektir maruf olan. Affetmek/bağışlamaktır maruf olan davranış. Kötü sözlerle ve kaba davranışlarla nefreti çoğaltmanın adı değildir emr-i bi’l maruf. Affetmekten/bağışlamaktan söz edildiğinde enaniyet kalkanını kuşananlar ve dahi anında kem sözlere başvuranlar maruf olanı katledenler tarifesindendir. DERVİŞİN HİKAYESİ, MÜRŞİDİN İBRETLİK SÖZÜ Derviş mürşidi ile söyleşiyor. Çok mutlu ve huzurludur. “Efendim” der, “Çok mutluyum. Her yerde güzel insanlarla karşılaşıyorum.” Mürşidi cevap verir anında: “Sen değiştin” Dervişin niyeti güzel olunca sözü de gözü de güzele odaklanıyor. Güzelden gayrısını görmüyor. Evvela kendini değiştirmekle işe başlayacaksın. Her şey sende başlar, sende biter, bileceksin. ŞEYTANIN DİLİ İFSAD EDİCİDİR Kusur avcısı olanlar mutlu olamazlar. Başkalarını da mutsuz ve huzursuz ederler. Hep başkalarında kusur arayanlar bilesiniz ki yeryüzünün en kusurlu yaratıklarıdırlar. Dillerini hep başkalarının kusurları üzerinden kullananlar, kem sözden gayrı sözler etmeyenler bilesiniz ki insan suretine bürünmüş şeytanlardır. Barışa ve affa dair güzel sözler ettiğinizde anında rahatsızlık duyarlar bilesiniz ki şeytanlaşmış yaratıklardır. Arayı bulmaya çalıştığınızda anında bozguncu sözlerle karşınıza dikilmeleri bu yüzdendir. Bir de o kadar kurnazdırlar ki bunu haktan ve haklıdan yana olmak şeklinde takdim ederler. Fitneye sebebiyet veren sözlerini hak ve hakikat şalına sararlar. Sizi püskürtmek için kutsal olan sözleri bile silaha dönüştürmekten kaçınmazlar. “Haksızlık karşısında susan dil şeytandır” hadisinin arkasına sığınıp kendilerini hak ve hakikati haykıran, haksızlık ve zulüm karşısında Hz. Hüseyin gibi duran yiğitler gibi takdim ederler, sizi de dilsiz şeytanlar olarak suçlarlar. Fitne bu yüzden yaygındır her dönem. Şeytan bu nedenle güçlüdür. Çünkü suretimize bürünmüştür gayrı şeytan. Şeytanlık senin suretindekiler marifetiyle yayılınca şeytanlıkları önlemeye çalışmak da çoğu kez kınanacak bir davranışa dönüştürülür. Bir dilin şeytana ait olup olmadığını öğrenmenin tek bir yolu vardır. Şayet dile dökülen sözler arayı bozuyor, çatışmaya yol açıyorsa, yani ifsad edici ise biliniz ki o dil şeytanın dilidir, o sözler şeytandan gelen sözlerdir. Şeytanın kimin suretine büründüğüne bakmadan o sözlerin sahibine kapıyı gösterdiğinizde fitne neşv ü nema bulamaz. Bunu yapmayanların fitneden şikayete hakları olmaz. İlahi öğretiye uygun söz, bilge derviş Yunus’un dizelerinde dile getirdiği sözdür. Yunus Emre ne güzel der: “Söz ola kese savaşı söz ola bitire başı Söz ola ağılı aşı bal ile yag ede bir söz.” Savaşı kesen söz makbul sözdür. Bozgunculuğun başını kesen söz, rahmanidir. Gayrısı şeytandandır ve şeytanidir. Yunus’a kulak verelim: “Kişi bile söz demini demeye sözün kemini Bu cihan cehennemini sekiz uçmağa ede bir söz.” Sözün kemini diyenlerden olmamak lazım. Kem sözlerle ve kem davranışlarla bu cihanı cehenneme dönüştürmemek lazım. İNSANI İNSAN YAPAN SÖZÜDÜR Büyük bilge Mevlana “İnsanda güzel olan yüzdür, yüzde güzel olan gözdür ” dedikten sonra ama der: “Ama insanı insan yapan ağzından çıkan sözdür.” Hangi sözün kimin ağzından çıktığına bakan insanlığını da adamlığını da şeytanlığını da anında anlarsınız. Yeter ki bakmasını bilen gözleriniz olsun. Eskiler derin bir bilgelikle o yüzden “Üslub-u beyan ayniyle insan” demişlerdir. Bir insanı insan yapan sözdür. Sözün kendisine bakmak lazım. Hz. Ali Efendimiz “Ben kimin söylediğine değil ne söylediğine bakarım” demiş. Söylenen söz doğru olacak. Güzel olacak. Hayra vesile olacak, şerre değil. Dil ve üslup önemlidir. Söz doğru, üslup yanlış ise, o söz amacına ulaşmaz. O yüzden sözün güzelini en güzel şekliyle, sözün doğrusunu en doğru şekliyle söylemek esastır. Yanlış üslubun doğru sözün katili olduğunu unutmayacaksın. Her sözün bir vakti vardır. Her söz her yerde söylenmez. Her bildiğini her yerde söylemekten kaçınmalısın, her söylediğini de bilerek söyleyeceksin. Doğruluğundan emin olmadığın sözden kaçınacaksın. Bilmediğinin ardına düşmeyeceksin. Her duyduğun sözü doğru kabul edersen kendine de başkalarına da kötülük edersin. Her duyduğun sözü doğruluğundan emin olmadığın halde yatarsan yanlış yaparsın. Hele o sözler kem sözler ise fitneye sebebiyet verirsin. Başkalarının kusurları üzerinden kem sözler edenlerden olmayacaksın. Sen o kusurları örten olacaksın ki güzel gören gözlerin ve güzel sözler eden dilin kirlenmesin. Sana söylenmesini istemediğin hiçbir sözü sen asla bir başkasına dememelisin. Hz. Ebubekir Efendimiz ne güzel demiş: “Ne söylediğini, kime söylediğini ve ne zaman söylediğini unutma.” Sözün özü: İnsan ol, şeytan olma! İnsan suretindeki şeytanlarla yoldaş olma!
Ekleme Tarihi: 03 June 2025 - Tuesday

Güzel Söz Güzel Göz Niyetin Göstergesidir…

Niyeti güzel olanın bakışı güzel olur.

Sözü de güzel olur.

Güzel söz ve güzel göz güzel niyetin göstergesidir.

Kötü söz, iyi niyet iddiasına gölge düşürür.

Kem göz, iyi niyet iddiasını gözden düşürür.

Niyeti güzel olanın gözü de sözü de güzel olur.

O yüzdendir ki Kur’an hep güzel söz söylemeyi salık verir.

Güzel söz kök saldıkça kem gözler ve kötü niyetler hükümsüz kalır.

Yüce Allah “Güzel söz söyleyin” der. (Kur’an, Bakara suresi ayet 83)

Gayrısı Rabbin buyruğunun dışına çıkmak anlamına gelir.

Güzel söze eşlik eden bağışlanma eylemi ise Kur’an’da övülen bir davranıştır.

“Güzel bir söz ve bağışlama, peşinden eziyet gelen sadakadan daha hayırlıdır” der Rabbimiz. (Bakara, 263)

Yüce Allah’ın güzel sözü dalları semaya uzanan köklü bir ağaca benzetmesi manidardır. Ağaç metaforu üzerinden güzel sözün tarif edilmesi elbette çarpıcıdır.

İşte ilgili ayetin meali:

“Güzel bir söz, güzel bir ağaç gibidir ki onun kökü sabit, dalı ise göklerdedir.” (İbrahim, 24)

Güzel söz birleştirir. Barışa vesile olur.

Kötü söz ayrıştırır. Çatışmaya sebebiyet verir.

Kötü sözün sahibi şeytandır. Söyleyeni insan suretinde olsa bile ardındaki asıl sahip şeytandır.

O nedenledir ki Yüce Allah kendi kullarına iletmesi için Peygamberine şöyle buyurur:

“Kullarıma, sözün en güzel olanını söylemelerini ilet. Çünkü şeytan aralarını açıp bozmaktadır.”

Ara açan ve ara bozan kötü sözlerden kaçınmak Allah’ın buyruğudur.

İnsanı şeytanlaştıran veya şeytanın emellerine alet kılan bozguncu sözlerden sakınmak ilahi öğretinin gereğidir.

Ne yazık ki günümüzde en hızlı ve en tavizsiz rollerinde İslamcılık taslayanların en az riayet ettiği hususların başında bu ahlakî öğreti geliyor.

Emr-i bi’l maruf kisvesindeki sözlere bakınız çoklukla incitici, düşmanlaştırıcı ve suçlayıcı suçlardır.

Oysa maruf olan, güzel olandır.

Güzel bir sözdür maruftan kasıt.

Sözün güzelini en güzel biçimde söylemektir.

Nefret ettirmemektir.

Sevdirmektir maruf olan.

Affetmek/bağışlamaktır maruf olan davranış.

Kötü sözlerle ve kaba davranışlarla nefreti çoğaltmanın adı değildir emr-i bi’l maruf.

Affetmekten/bağışlamaktan söz edildiğinde enaniyet kalkanını kuşananlar ve dahi anında kem sözlere başvuranlar maruf olanı katledenler tarifesindendir.

DERVİŞİN HİKAYESİ, MÜRŞİDİN İBRETLİK SÖZÜ

Derviş mürşidi ile söyleşiyor.

Çok mutlu ve huzurludur.

“Efendim” der, “Çok mutluyum. Her yerde güzel insanlarla karşılaşıyorum.”

Mürşidi cevap verir anında:

“Sen değiştin”

Dervişin niyeti güzel olunca sözü de gözü de güzele odaklanıyor.

Güzelden gayrısını görmüyor.

Evvela kendini değiştirmekle işe başlayacaksın.

Her şey sende başlar, sende biter, bileceksin.

ŞEYTANIN DİLİ İFSAD EDİCİDİR

Kusur avcısı olanlar mutlu olamazlar.

Başkalarını da mutsuz ve huzursuz ederler.

Hep başkalarında kusur arayanlar bilesiniz ki yeryüzünün en kusurlu yaratıklarıdırlar.

Dillerini hep başkalarının kusurları üzerinden kullananlar, kem sözden gayrı sözler etmeyenler bilesiniz ki insan suretine bürünmüş şeytanlardır.

Barışa ve affa dair güzel sözler ettiğinizde anında rahatsızlık duyarlar bilesiniz ki şeytanlaşmış yaratıklardır.

Arayı bulmaya çalıştığınızda anında bozguncu sözlerle karşınıza dikilmeleri bu yüzdendir.

Bir de o kadar kurnazdırlar ki bunu haktan ve haklıdan yana olmak şeklinde takdim ederler.

Fitneye sebebiyet veren sözlerini hak ve hakikat şalına sararlar.

Sizi püskürtmek için kutsal olan sözleri bile silaha dönüştürmekten kaçınmazlar.

“Haksızlık karşısında susan dil şeytandır” hadisinin arkasına sığınıp kendilerini hak ve hakikati haykıran, haksızlık ve zulüm karşısında Hz. Hüseyin gibi duran yiğitler gibi takdim ederler, sizi de dilsiz şeytanlar olarak suçlarlar.

Fitne bu yüzden yaygındır her dönem.

Şeytan bu nedenle güçlüdür.

Çünkü suretimize bürünmüştür gayrı şeytan.

Şeytanlık senin suretindekiler marifetiyle yayılınca şeytanlıkları önlemeye çalışmak da çoğu kez kınanacak bir davranışa dönüştürülür.

Bir dilin şeytana ait olup olmadığını öğrenmenin tek bir yolu vardır.

Şayet dile dökülen sözler arayı bozuyor, çatışmaya yol açıyorsa, yani ifsad edici ise biliniz ki o dil şeytanın dilidir, o sözler şeytandan gelen sözlerdir.

Şeytanın kimin suretine büründüğüne bakmadan o sözlerin sahibine kapıyı gösterdiğinizde fitne neşv ü nema bulamaz.

Bunu yapmayanların fitneden şikayete hakları olmaz.

İlahi öğretiye uygun söz, bilge derviş Yunus’un dizelerinde dile getirdiği sözdür.

Yunus Emre ne güzel der:

“Söz ola kese savaşı söz ola bitire başı

Söz ola ağılı aşı bal ile yag ede bir söz.”

Savaşı kesen söz makbul sözdür. Bozgunculuğun başını kesen söz, rahmanidir. Gayrısı şeytandandır ve şeytanidir.

Yunus’a kulak verelim:

“Kişi bile söz demini demeye sözün kemini

Bu cihan cehennemini sekiz uçmağa ede bir söz.”

Sözün kemini diyenlerden olmamak lazım.

Kem sözlerle ve kem davranışlarla bu cihanı cehenneme dönüştürmemek lazım.

İNSANI İNSAN YAPAN SÖZÜDÜR

Büyük bilge Mevlana “İnsanda güzel olan yüzdür, yüzde güzel olan gözdür ” dedikten sonra ama der:

“Ama insanı insan yapan ağzından çıkan sözdür.”

Hangi sözün kimin ağzından çıktığına bakan insanlığını da adamlığını da şeytanlığını da anında anlarsınız. Yeter ki bakmasını bilen gözleriniz olsun.

Eskiler derin bir bilgelikle o yüzden “Üslub-u beyan ayniyle insan” demişlerdir.

Bir insanı insan yapan sözdür.

Sözün kendisine bakmak lazım.

Hz. Ali Efendimiz “Ben kimin söylediğine değil ne söylediğine bakarım” demiş.

Söylenen söz doğru olacak.

Güzel olacak.

Hayra vesile olacak, şerre değil.

Dil ve üslup önemlidir.

Söz doğru, üslup yanlış ise, o söz amacına ulaşmaz.

O yüzden sözün güzelini en güzel şekliyle, sözün doğrusunu en doğru şekliyle söylemek esastır.

Yanlış üslubun doğru sözün katili olduğunu unutmayacaksın.

Her sözün bir vakti vardır.

Her söz her yerde söylenmez.

Her bildiğini her yerde söylemekten kaçınmalısın, her söylediğini de bilerek söyleyeceksin.

Doğruluğundan emin olmadığın sözden kaçınacaksın.

Bilmediğinin ardına düşmeyeceksin.

Her duyduğun sözü doğru kabul edersen kendine de başkalarına da kötülük edersin.

Her duyduğun sözü doğruluğundan emin olmadığın halde yatarsan yanlış yaparsın.

Hele o sözler kem sözler ise fitneye sebebiyet verirsin.

Başkalarının kusurları üzerinden kem sözler edenlerden olmayacaksın.

Sen o kusurları örten olacaksın ki güzel gören gözlerin ve güzel sözler eden dilin kirlenmesin.

Sana söylenmesini istemediğin hiçbir sözü sen asla bir başkasına dememelisin.

Hz. Ebubekir Efendimiz ne güzel demiş:

“Ne söylediğini, kime söylediğini ve ne zaman söylediğini unutma.”

Sözün özü:

İnsan ol, şeytan olma!

İnsan suretindeki şeytanlarla yoldaş olma!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gozdetv.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.