Alkayış konuşmasında, “TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu ile Hükümlü–Tutuklu Haklarını İnceleme Alt Komisyonu, 3686 sayılı Kanun kapsamında ceza infaz kurumlarını düzenli olarak denetleyen, her başvuruyu titizlikle değerlendiren son derece etkin mekanizmalardır.” ifadelerini kullandı.

Ceza infaz mevzuatının temelini oluşturan 5275 sayılı Kanuna dikkat çeken Alkayış, “Bu Kanun’un açık hükümleri gereği, terör suçluları dahil hiçbir hükümlü veya tutukluya kötü muamele, baskı ya da ayrımcılık yapılmasına asla müsamaha gösterilmemektedir.” dedi.

Ceza infaz kurumlarının hem ulusal hem de uluslararası mekanizmalar tarafından denetlendiğini hatırlatan Alkayış, “Başsavcılıklardan Adalet Bakanlığı müfettişlerine, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonundan CPT ve Birleşmiş Milletler birimlerine kadar çok geniş bir denetim ağı bulunmaktadır.” diye konuştu.

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün uluslararası standartlara uyumlu yapısına dikkat çeken Alkayış, “İnfaz sistemimiz bugün yalnızca ülkemizde değil, farklı ülkelerde de iyi uygulama örnekleri arasında gösterilen bir noktaya ulaşmıştır. Bağımsız denetime açık, insan onurunu merkeze alan bir anlayışla çalışmalar sürdürülmektedir.” ifadelerine yer verdi.

Alkayış, AK Parti hükümetleri döneminde ceza infaz sisteminin insan hakları merkezli bir anlayışla yeniden yapılandırıldığını vurgulayarak, “Bizim yaklaşımımız nettir: Hükümlü ve tutukluların insan onuru siyasi tartışmaların üzerindedir. Devlet adaleti sağlarken insan onurunu korumakla yükümlüdür.” dedi.

Konuşmasının sonunda ise, “Bu gerekçelerle araştırma önergesine ihtiyaç bulunmamaktadır.” diyerek önergeye karşı olduklarını belirtti.