“Bütçe görüşmelerinin başlamak üzere olduğu bugünlerde vergide adaletin sağlanması, herkesten geliri nispetinde vergi alınması ve çalışanlarımızın alım güçlerinin yükseltilmesi için gerekli adımların atılmasını beklemekteyiz” dedi.

   Çalışanların alım gücünü ücret ve vergi politikaları yoluyla yükseltmenin mümkün olabildiğini belirterek; “Ülkemizde vergi yükünün çalışanlarımızın omuzlarına yüklendiği de açık bir gerçektir. Her ne kadar bu yılın başında asgari ücret tutarı kadar olan ücret gelirlerinin vergiden muaf tutulması uygulamasına geçilmiş olsa da asgari geçim indiriminin kaldırılmasıyla, vergi muafiyeti uygulamasının etkisi sınırlı kalmış, özellikle eşi çalışmayan, çocuklu kamu görevlileri için vergi istisnasının neredeyse hiç getirisi olmamıştır.” dedi.

   Yılbaşında bir üst vergi dilimine geçişte toplam gelir üst sınır artışının düşük tutulması sonucunda çalışanlar bu yıl, her zamankinden çok daha erkenden %20’lik dilime girdiğini belirterek; “Maaşlar artmak yerine azalmıştır. Öyle ki vergi dilimlerindeki artış oranı memur maaşlarına yapılan artışların oldukça altında kaldığı için kamu çalışanlarından kesilen gelir vergisi rakamları da orantısız biçimde yükselmiştir. Hal böyle olunca ücretlerin asgari ücret tutarı kadar olan kısmının vergiden muaf tutulmasının kamu çalışanlarına hiçbir faydası olmamış, bu uygulamaya rağmen çalışanlarımız geçtiğimiz yıldan daha fazla vergi ödemiştir. Ortaya çıkan bu durumun düzeltilmesi ve kamu çalışanlarımızın gelirlerinden yapılan kesintilerin düşürülerek alım güçlerinin korunması için gelir vergisi dilimlerinin ekonomik gerçeklere uygun şekilde yükseltilmesi ve çalışanlar için gelir vergisi oranının %15’te sabitlenmesi gerekmektedir” şeklinde konuştu.