Türkiye Ekonomisinde Dezenflasyon Süreci ve Küresel Riskler
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2025 yılının birinci çeyreğine ait Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısının özetini yayımladı. Özette, küresel ekonomik gelişmeler, parasal koşullar, iç talep dinamikleri ve enflasyon beklentileri gibi birçok önemli konuya değinildi. Özellikle, gıda fiyatlarındaki düşüş ve enflasyondaki gerileme sürecine dikkat çekildi.
Küresel Ekonomi: Belirsizlikler Sürüyor
Küresel ticaret politikalarındaki belirsizlikler, Türkiye'nin dış ticaret ortaklarının büyüme oranlarını da etkileyerek dünya ekonomisinde sınırlı bir iyileşmeye neden oldu. Türkiye'nin dış ticaret ortaklarıyla ağırlıklandırılmış küresel büyüme endeksi, 2025 ve 2026 yıllarında sırasıyla %1,9 ve %2,2 artış gösterecek. Ancak, bu artışa karşın enerji fiyatları üzerinde jeopolitik riskler, küresel talep ve ticaretin geleceğine dair endişeleri artırıyor.
Jeopolitik gelişmelerin ve enerji emtia fiyatlarının küresel ekonomi üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceği vurgulandı. Ayrıca, dünya genelinde enflasyon belirsizliklerinin arttığı, merkez bankalarının temkinli duruşlarını sürdüreceği belirtiliyor.
Parasal ve Finansal Koşullar: Türk Lirası Üzerindeki Baskılar
Türk Lirası (TL) mevduat faizleri, TCMB'nin politika faizindeki artışla yükselmiş, aynı dönemde kredi faizlerinde de artış gözlemlenmiştir. Özellikle ticari kredilerdeki artış sınırlı kalırken, bireysel kredilerin büyüme oranları ise belirgin bir şekilde artmıştır. Bununla birlikte, kredi büyüme oranlarındaki artış, küresel belirsizliklerin etkisiyle sınırlı bir ivme göstermektedir.
Makroihtiyati adımlar kapsamında TL'ye geçişi desteklemek amacıyla zorunlu karşılık oranları artırılmıştır. TCMB'nin uluslararası rezervleri ise 12,7 milyar ABD doları artarak 159,3 milyar ABD dolarına ulaşmıştır.
Talep ve Üretim: Yurt İçi Talep Zayıf, Dış Denge İyileşiyor
Türkiye'nin Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) verileri, 2025 yılının ilk çeyreğinde yıllık ve çeyreklik bazda büyüme oranlarında bir gerilemeye işaret ediyor. Bu gerilemenin en önemli sebepleri arasında sanayi sektöründeki yavaşlama ve iç talepteki zayıflama yer alıyor. Ancak, dış ticaretin pozitif etkisi ile dış denge iyileşmeye devam ediyor. Özel tüketimdeki büyüme yavaşlamışken, toplam yatırımlar ise büyümeye katkı sağlamayı sürdürmüştür.
Nisan ayında sanayi üretimi yüzde 3,1 azalırken, perakende satışlar ve hizmet üretim endekslerinde ise sınırlı artışlar yaşanmıştır. İstihdam oranları da 32,4 milyon kişi seviyesine gerileyerek çeyreklik bazda yüzde 0,3 azalmıştır.
Enflasyon Gelişmeleri: Mayıs Ayında Gıda Fiyatları Düşüş Gösterdi
Mayıs ayında, tüketici fiyatları yüzde 1,53 oranında artarken, yıllık enflasyon yüzde 35,41'e gerilemiştir. Bu düşüşün temel sebepleri arasında gıda fiyatlarındaki gerileme öne çıkmaktadır. İşlenmemiş gıda grubunda yaşanan fiyat düşüşü, sebze ve bazı işlenmemiş gıda kalemlerindeki fiyat artışlarıyla dengelenmiştir.
Temel mal grubu enflasyonunun, TL'nin değer kaybıyla bağlantılı olarak yüksek seyretmeye devam ettiği, ancak hizmet enflasyonunun zayıfladığı gözlemlenmiştir. Hizmet sektörü enflasyonundaki en büyük artış kira fiyatlarından kaynaklanırken, dayanıklı tüketim mallarında fiyat artışları sınırlı kalmıştır.
Enerji Fiyatları: Elektrik ve Akaryakıt Fiyatlarındaki Artış
Mayıs ayında elektrik fiyatları artış gösterirken, şebeke suyu fiyatlarında da yükseliş gözlemlenmiştir. Ayrıca, enerji fiyatlarının özellikle ham petrol ve akaryakıt kalemlerinde artması beklenmektedir. Jeopolitik gelişmeler ve küresel ticaret politikalarındaki belirsizlikler, enerji fiyatları üzerinde yukarı yönlü riskler yaratmaktadır.
Enflasyon Beklentileri: Dezenflasyon Süreci Devam Ediyor
Haziran ayı itibarıyla enflasyon beklentilerinde bir iyileşme gözlemlenmiştir. TCMB'nin Piyasa Katılımcıları Anketi'ne göre, 2025 yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 29,9 seviyesine düşerken, 2026 yılı için enflasyon beklentisi yüzde 20,4'e gerilemiştir. Ancak, enflasyon beklentilerindeki düşüşün kalıcı olup olmayacağı, fiyatlama davranışları ve küresel ekonomideki gelişmelere bağlı olarak şekillenecektir.
Mayıs ayında, perakende ödeme sisteminden elde edilen veriler, kira fiyatlarının yüksek bir seviyede seyrettiğini ancak yıllık enflasyondaki artışın hız kesmeye başladığını göstermektedir.
Para Politikası: Faiz Oranı Sabit Tutuluyor
TCMB, para politikası duruşunu sıkı tutmaya devam ettiğini ve politika faizini yüzde 46 seviyesinde sabit tuttuğunu açıkladı. Para politikası kurulu, enflasyonun kalıcı olarak düşürülmesi ve fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı duruşun süreceğini belirtti. Ayrıca, TCMB, gerektiğinde tüm para politikası araçlarını kullanmaya devam edeceğini ve likidite koşullarını yakından izleyeceğini vurguladı.
Özetle, TCMB’nin yayımladığı PPK toplantısı özeti, Türkiye’nin ekonomik geleceği için kritik mesajlar içeriyor. Küresel belirsizlikler ve iç talepten kaynaklanan zorluklara rağmen, dezenflasyon süreci ve iç talepteki dengeleme devam etmektedir.